Basketbol ve Bize Öğrettikleri

Burada basketbolu ve bize öğrettiklerini gözlemleyeceğiz…

***TayfunGozunden***

JERMAINE O’NEAL – J.O / The KID (Birinci Bölüm)

Bu yazımda size saf bir yetenek olan ve bazı gelişmelerden dolayı kariyerinde beklenen büyük sıçramayı yapamayan eski bir NBA yıldızı; bir basketbol adamını tanıtacağım…

Jermaine O’Neal ya da bilinen lakapları ile The KID / J.O 

KÜNYE

Boy: 2.11 metre

Kilo: 116 kg

Poziyon: Center / Power Forward (Pivot / Uzun Forvet)

Lakabı: J.O / The KID

Forma Numarası: 7 

NBA Draft: Portland Trail Blazers (1996)

Jermaine Lee O’Neal 13 Ekim 1978 tarihinde ABD’nin South Carolina Eyaletindeki Columbia şehrinde dünyaya geldi.

Jermaine ve abisi Clifford anneleri Angela tarafından büyütüldüler. Küçük yaşlardan itibaren spora meraklı olan ve arkadaşları tarafından J.O olarak çağırılan Jermaine uzun boyu ve süratiyle Amerikan Futbolu ve basketbolda dikkat çekmeye başladı. Her iki sporda da çok yetenekli olmasına rağmen o favori spor dalı olan basketbola yöneldi.

Çocukluğunun neredeyse tamamını favori basketbolcuları Bill Russell ve Hakeem Olajuwon maçlarını izleyerek geçirdi. Özellikle Bill Russell’in en büyük rakibi Wilt Chamberlain’e karşı pota altı savaşlarını saatlerce izlemek en büyük zevkiydi. 

Daha 14 yaşında 1.93m boyuna gelmesine rağmen her iki eliyle top hakimiyeti ve isabetli 3 sayıları ile kendisini izleyenleri etkilemeyi başarmıştı. Bu sayede doğduğu şehrin önemli liselerinden “Eau Claire High School of Arts” girmeyi başardı. 

İlk Lise yılında koç George Glymph’ı pek etkileyemese de 2. Yılında 6 santim uzayınca işler değişti. Koç Glymph cesur bir karar ile onu Fundemantal Pivot hareketlerine hayran olduğu Bill Russell gibi pota altında oynatmaya karar verdi. Tüm takımı bir anlamda onun etrafında şekillendirdi….

Bu kararın sonuçları harika oldu….. J.O  (18 sayı, 12 ribaunt, 3 blok) ortalamaları ile oynayıp okuluna 1995 yılında eyalet şampiyonluğunu kazandırdı…Bu başarı ona Liseler Arası En İyi 3. Takımına seçilmesini sağladı. (Third Team Parade – All American – 1995)

Eau Claire Lisesindeki son senesinde ligi tam anlamıyla domine etti. Sezonu (22.4 sayı, 12.4 ribaunt ve 5.2 blok) ortalamaları ile tamamlayarak hem en iyi birinci takıma (First Team Parade- All American – 1996) hem de South Carolina Mr. Basketball (Eyaletin En İyi Oyuncusu) – 1996 seçildi…

Aynı zamanda en prestijli seçimlerden biri olan (McDonald’s All American Team)  da seçilerek ününe ün kattı.

Hem lise notlarının (SAT) beklenen derecede olmaması (iyi bir Üniversiteye kabul edilmesi zor olacaktı) hem de bir önceki sezon South Carolina eyaletinin en değerli oyuncularından Kevin Garnett’in Liseden direk NBA seçilmesi onu direk NBA Draft’ına katılmaya yöneltti.

Böylece 1996 draftına katılmaya karar veren “The KID” Portland Trailblazers tarafından ilk tur 17. Sıradan seçildi. 

Evvetttt, burada durup deriiinnnn bir nefes alıyoruz ve hep beraber hatırlıyoruz… 

Haklısınız o ünlü 1996 NBA Draft’ın bahsediyoruz…!!!

Kimler kimler yoktu ki… Tam bir Dream Team takımının ilk gösterimi; GALASI gibiydi..

  • Allen Iverson, Ray Allen, Kobe Bryant, Steve Nash, Antoine Walker, Peja Stojakovic, Stephon Marbury, Kerry Kittles, Shareef Abdur-Rahim ilk tur seçimlerinden bazıları desem herhalde ne demek istediğimi anlarsınız.. (Full Listeyi paylaşıyorum)

İşte gelmiş geçmiş en iyi Draftların birinin olduğu yılda Jermaine O’Neal 17. Sıradan seçilmeyi başardı ve NBA kariyeri 18 yaşında başladı…

J.O Portland Trailblazers tarafından draft edildiğinde etrafı ligi bilen veteran oyuncularla çevriliydi. Deneyimli koç P.J Carlesimo yönetimindeki takımda Arvydas Sabonis (anlatmaya gerek yok kendisini sanırım), rahmetli Cliff Robinson (Hani şu Michael Jordan’ın üzerinden 7 tane üçlük isabeti bulduğu adam!), Rasheed Wallace (takasla Detroit’e gelecek ve şampiyonluk kazanacak olan PF) vardı…

Burada hemen bir parantez açarak 2 tane ekleme yapmak istiyorum;

  • O takımın Assistant Coach’larından biri Rick Carlise idi… O kim mi? Bilenler hatırlayanlar için oyunculuğunda 3 sezon Boston Celtics forması giydi (1984-87) ve Larry Bird’lü o takımda 1 şampiyonluk kazandı ve 2 finali kaybetti (ikisi de Lakers’a karşı)… Koç olarak ise 2 sezon Detroit Pistons (Mehmet Okur’u da çalıştırmıştı); 4 sezon Indiana Pacers ve tam 13 sezon Dallas Mavericks’i (Luka Doncic ve Dirk Nowitzski çalıştırdı) bu yıl haziran ayında istifa etti. ****2010-11 sezonunda finalde Miami Heat’i yenerek NBA Şampiyonu olan takımın başındaydı!! (İlerleyen Yıllarda J.O ile yolları bu defa Indiana Pacers’ta kesişecekti…)
  • İkinci ekleme ise şu; o sezon Jermaine O’Neal’in takım arkadaşlarından biri de kimdi biliyor musunuz? Şu anda Fenerbahçe Beko’nun Baş Antrenörü olan Sasha Alexander Djordjevic! Sasha sadece 8 maç oynadığı Portland TrailBlazers’da o sezon maç başına 7.6 dakika süre alıp (3.1 sayı, 0.6 asist, 0.6 ribaunt) ortalamaları elde etmişti. 

Neyse biz dönelim The KID’e…

Jermaine o sezon başı yaşadığı sakatlık yüzünden ilk NBA maçına 5 Aralık 1996 yılında Denver Nuggets karşısında çıktı. O maça çıktığında (18 yıl, 1 ay, 22 gün) NBA’de oynayan (o dönem için) en genç oyuncu ünvanını almıştı.

İlk sezonunda 45 maça çıkan J.O (4.1 sayı, 2.8 ribaunt ve 0.2 asist) ortalamaları elde etti.

Bir sonraki sezonda takımın başına yeni koç Mike Dunleavy Sr. Geldi ve free agent piyasasında Brian Grant takıma katıldı. Bu iki hamle Jermaine’nin işini zorlaştırdı. Dunleavy uzun rotasyonunda Sabonis’i daha çok kullanacağını açıklaması hatta PF olarak Gary Trent’e bile daha çok süre verilmesi O’Neal’ın oyundan iyice uzaklaşmasına sebep oldu. 

Bunların üzerine bir de Oregon, Portland doğumlu istatistikleri yüksek olsa da topu paylaşmayı çok sevmeyen “sorunlu” guard Damon Stoudamire’da eklenince J.O’nun işi iyice zorlaştı. O sezon (playoff ilk turda elendikleri Lakers maçı dahil) toplam 60 maçta maç başı sadece 11 dakika süre alabildi ve (4.5 sayı, 3.4 ribaunt ve 0.3 asist) ortalamaları ile sezonu tamamladı.

NBA Lokavt’ı ile geçen ve neredeyse yarım sezon oynanabilen bir sonraki sezon (1998-99) Portland takımı çok iyi geçerken (NBA Konferans Finallerine kadar yükselip sonradan şampiyon olacak olan San Antonio Spurs’e elendiler) Jermaine O’Neal açısında hiçte parlak geçmedi. Maç başına aldığı süreler iyice düşerken (8.6 dakika) sezonu (2.5 sayı, 2.7 ribaunt, 0.4 asist) ortalamaları ile kapattı.

Giderek kötüleşen istatistiklerine rağmen P. TrailBlazers 1999-00 sezonunda The KID’e yatırım yapmak istedi (ki bence sürpriz bir hamle olmuştu bu) ve ona (4 yıl-24 Mio USD)  kontrat önererek takımda tuttular.

Bu hamleye rağmen yaz sezonunda artık iyice şampiyon olmayı kafaya takan organizasyon takıma veteran oyuncular Scottie Pippen, Detlef Schrempf ve Steve Smith’i eklediler. Bu alenen şu anlama geliyordu: J.O’nun alacağı süreler artmayacaktı; öncelik onda değildi!!

Nitekim bu sezonda aynı şekilde Portland için iyi ama O’Neal için kötü geçti… Portland TrailBlazers yeni transferler ile normal sezonu 59 galibiyet ile kapatıp Utah ve Minnesota’yı eleyerek Batı Finallerine tekrar yükseldi. 

Bu defa rakip yine L.A Lakers idi. Hani şu Phil Jackson’ın başına geçtiği; Shaq ve Kobe önderliğinde 3 yıl üst üste şampiyon olacak “three-peat” yapacak olan o takım!!

İşte Portland Lakers’a kök söktürmesine rağmen son maçta (7. maç) önde olmasına rağmen seriyi ve Batı Finalini kaybetti… (3-4)

Portland bu mücadeleyi verirken J.O hiç işin içine giremedi; daha doğrusu pek şans bulamadı. Sezonu 12.3 dakika ortalama ile (3.9 sayı, 3.3 ribaunt, 0.3 asist) istatistikleriyle tamamladı. Playofflarda ise durum daha da vahimdi. 

8 Playoff maçında 4.8 dakika ortalama ile süre alırken (1.5 sayı, 0.9 ribaunt ve 0.1 asist) rakamlarına ulaşabildi…

Üst üste iki yılın getirdiği hayal kırıklığı ile sezon sonunda kariyerinden en büyük sıçramayı yapacağı takıma Indiana Pacers’a takas edildi…!!!

Burada yine araya girip bir ekleme yapmam gerekiyor;

  • J.O’nun olduğu sürede Portland TrailBlazers takımı son derece sorunlu ve problemli bir takıma dönüşmeye başlamıştı. Takımda o kadar çok olay oluyordu ve o kadar çok karakolluk hadise yaşanıyordu ki takıma artık tüm NBA çevreleri Portland JAIL-Blazers demeye başlamıştı!!!

Neyse, nerede kalmıştık.. Jermaine O’Neal’ın tam 8 yılını (Kariyerinin en önemli dönemini) geçireceği Indiana Pacers yılları…

Jermaine O’Neal’ın Indiana Pacers’a takas olduğu ilk sezon aslında takıma bir geçiş sürecindeydi. Efsanevi oyuncu Larry Bird söz verdiği gibi sadece 3 sezon koçluk yaptığı takımını NBA Finallerine çıkartmış sonrasındada görevi bırakmıştı. Takımın emektar oyuncuları Pivot (Flying Dutchman) Rick Smiths; keskin şutör (Mully) Chris Mullin ve yavaş ama akıllı guard (Action) Marc Jackson takımdan ayrılmıştı…

Takımın başına Dream Team oyuncuları tarafından (hatta pek çok otorite tarafından) sevilmeyen eski “Bad Boys -Detroit” oyuncusu Isiah Thomas getirilmiş ve yine ana parça olarak veteran yıldızları Reggie Miller’a güvenmeyi tercih etmişlerdi.

Bu kadar kayba ve göreceli daha düşük kalibreli bir takıma dönüşmelerine rağmen Jermaine O’Neal’ın etkisi ile Indiana Pacers (41-41) galibiyet-mağlubiyet oranı ile son sıradan playoff yapmayı başarmıştı.

The KID o sezon kendisine güvenilmesinin ve artan sürelerinin karşılığını artan istatistik rakamları ile vermişti. (81 maçta 32.6 dk ortalama süre; 12.9 sayı, 9.8 ribaunt , 1.2 asist, 2.8 blok) ile müthiş bir sıçrama kaydetmişti…

2001-02 sezonun artık onun tüm NBA tarafından kabul edildiği sezon oldu diyebiliriz. Bu sezonda kariyerinde ilk defa NBA All Star takımına seçilirken o sezonki NBA Most Improved Player ödülününde sahibi oldu… 

Ehhhhh nasıl olmasın ki; bakın rakamlara (72 maç; ortalama 37.6 dk süre; 19 sayı, 10.5 ribaunt, 1.6 asist, 2.3 blok)

Bir sonraki sezonda (2002-03) başarısı artarak devam etti. 77 maç oynadığı sezonda (20.8 sayı, 10.3 ribaunt, 2.3 blok) ortalamaları gerçekten göz kamaştırıcıydı… Bu başarısını Indiana Pacers ile (7 yıl – 126 Mio Usd) kontrat yenileyerek taçlandırdı.

Geçen bu 3 sezonda o kendini ne kadar geliştirirse geliştirsin takım bir türlü Playoff ilk turunu geçemiyordu. Kaçınılmaz olarak bir sonraki sezon takımın başına Detroit Pistons ile iyi işler başarmış Rick Carlise geldi…

Rick Carlise takıma yaptırdığı 1-2 takviye ile (Jamal Tinsley ve Tim Hardaway yerine PG-Kenny Anderson ve Brad Miller yerine Pivot-C- Scott Pollard) beklenenden çok daha iyi bir ivme yakaladılar. 

The KID artık iyice gelişen Low-Post oyunları savunulması çok zor bir oyuncuya dönüştürmüştü… İşte size onun basketbol kariyerinden bazı “Alçak Post” oyunları…

J.O’nun muhteşem performansı ile (20.1 sayı, 10 ribaunt, 2.1 asist, 2.6 blok) takım son 11 yılda 6. Kere Doğu Finallerine yükselmeyi başardı.

Doğu Finallerinde daha sonra şampiyon olacak olan Detroit Pistons ile son derece fiziksel ve çekişmeli geçen bir seri oynadılar ve kaybederek sezonu tamamladılar…

İşte bu dönemden sonra The KID kariyerinde ÖNEMLİ bir değişim geçirecekti….!!

Belkide hiç hatırlamak istemeyeceği bir olayın başrol oyuncularından biri olacaktı!!

Detaylar bir sonraki yazıda…..!!!!

Takipte kalın 🙂

  • Leave a Comment