Basketbol ve Bize Öğrettikleri

Burada basketbolu ve bize öğrettiklerini gözlemleyeceğiz…

***TayfunGozunden***

NBA’ye GİDEN TÜRK BASKETBOLCULARI – 1 / MİRSAD TÜRKCAN

Merhaba;

Yeni bir yazı dizisine başlamaya karar verdim. Konu; “NBA’ye giden Türk Basketbolcuları ve oradaki kariyerleri” olacak… Kronolojik sıraya göre yazacağım için ilk yazının konusu “Mirsad Türkcan”

Hatırlarsanız Mirsad Türkcan ile ilgili uzunca bir yazı yazmış ve yayınlamıştım. Bu yazıya aşağıdaki link’ten ulaşabilirsiniz. http://tayfungozunden.com/nba-2/nba-kapisindan-ilk-giren-turk-mirsad-turkcan/.html

Bu yazıda ise size Mirsad’ın NBA yıllarını anlatacağım.

Mirsad Türkcan (o zamanki adıyla) Efes Pilsen’de geçirdiği başarılı 4 sezon sonrasında 1998 yılında NBA takımlarından Houston Rockets tarafından draft edildi.

Bu seçim Türk Basketbolu açısından gerçek bir dönüm noktası oldu. Neden mi?

Çünkü Mirsad NBA tarafından draft edilen (seçilen) ilk Türk Basketbolcusu olmuştu. Doğrusunu söylemek gerekirse o zamanlar bu seçim biz Türkler için tam bir hayaldi.

Düşünsenize; o dönem basketbolumuz sadece Efes Pilsen’in Avrupa’da elde ettiği başarılara endeksli, Milli Takımlar düzeyinde doğru dürüst bir başarısı olmayan, oyuncuları Avrupa tarafından bile zar zor tanınan bir durumda idi.

İşte böyle bir psikolojide olan Türk Basketbolu’nda Mirsad’ın NBA tarafından seçilmesi adeta bir çığır açtı.

Mirsad Türkcan’ın NBA kariyeri Eylül ayında THY’nın İstanbul-JFK direk uçuşu ile başlamıştı. İlk antremanlarına efsanevi koç Rudy Tomjanovic yönetiminde NBA’in en dominant pivotlarından Hakeem Olajuwon ile başladı.

Houston ile hiç maça çıkmadan New York Knicks’e takas edilen Mirsad, hırslı ve birazda sabırsız karakteri sebebiyle hem dikkat çekiyor hem de huzursuzluk yaratıyordu.

Bir dönem NY Knicks koçu Jeff Van Gundy’ye “senin 3 numaran yok beni kullan” dediği; onun da “seni 3 numara oynatırsam beni kovarlar” diye cevapladığı rivayet edilir.

Bu bile Mirsad’ın sabırsız ve isyankar karakterini tanımlamaya yetiyor bence 🙂

New York’ta çok az süre alıp sadece 7 maçta oynayabildi. İstatistikleri; 0.6 sayı, 1.4 ribaunt ve 0.1 asist idi.

Daha sonra Milwakuee Bucks’a takas edilen Mirsad, burada göreceli olarak biraz daha fazla şans buldu.

2.9 sayı, 2.3 ribaunt ve 0.4 asist ortalamaları ile oynadığı az sayıdaki maçlar sonunda takımıyla karşılıklı olarak anlaşarak NBA kariyerini sonlandırdı ve Avrupa’ya geri döndü.

NBA’ye giden ilk Türk Basketbolcusu olan Mirsad’ın ülke basketboluna kazandırdığı en önemli özellik ÖZGÜVEN oldu.

Onun NBA macerasına kadar neredeyse hiçbir basketbolcumuz bırakın Amerika’yı Avrupa’ya transfer olmayı bile düşünmüyor belki de hayal edemiyordu.

Kafalardaki bu “psikolojik” direnci kırıp o eşiğin aşılmasını sağladığı için Mirsad Türkcan’a Türk Basketbolu ne kadar teşekkür etse az. Onun açtığı kapıdan daha sonra geçen ve ülkemizi başarı ile temsil eden oyuncularımız oldu, halende NBA’de aktif olarak oynayan temsilcilerimiz var.

Nasreddin Hoca misali kıssadan hisse; (özellikle gençleri hedef alarak)

Kendinize güvenirseniz ve çok çalışırsanız aşamayacağınız engel, ulaşamayacağınız hedef ya da hayal YOK’tur…

Selamlar;

Tayfun K.

  • Leave a Comment