THY EUROLEAGUE 7. HAFTA DEĞERLENDİRMESİ

Turkish Airlines EuroLeague 7. Hafta FIBA Dünya Kupası eleme maçları nedeniyle karışık bir fikstürde oynandı ve tamamlandı.

Alınan sonuçlar,

EA7 Emporio Armani Milan 59-64 Virtus Segafredo Bologna
Fenerbahçe Beko 93-79 Kızılyıldız (Crvena Zvezda)
Real Madrid 94-85 Anadolu Efes
Olympiacos BC 87-58 Partizan BC
ALBA Berlin 77-79 FC Bayern Munich Basketball
Maccabi Playtika Tel Aviv 79-86 FC Barcelona (Barça)
LDLC Asvel 76-93 Zalgiris Kaunas
Panathinaikos 98-83 Cazoo Baskonia
Valencia Basket 89-84 AS Monaco

FIBA Dünya kupası eleme takvimi ile (yine) çakışan Euroleague’de maçlar (1 maç çarşamba); (6 maç perşembe) ve (2 maç cuma) olacak şekilde sıkışık şekilde oynandı…

Bazı oyuncular hem kulüp takımlarında hem de 24 saat geçmeden ülke milli takımlarında forma giymek zorunda kaldı.

Umarım hem FIBA hem de Euroleague yönetimleri daha insaflı şekilde davranıp ortak bir noktada buluşurlarki hem oyuncular hem de takımlar zor durumda kalmazlar..

Bu haftayı da temsilcilerimiz özelinde değelendirelim..

Önce Fenerbahçe Beko’dan başlayalım…

FENERBAHÇE BEKO – KIZILYILDIZ (CRVENA ZVEZDA)

Sarı lacivertli temsilcimiz müthiş bir galibiyet serisi ile girdiği sezonda geçen hafta Barcelona’da verdiği 1 haftalık aradan sonra sahasında Kızılyıldız karşısında tekrar galip gelerek ritmini sürdürdü… (93-79)

Maç son derece iştahlı ve iyi pas dağıtarak ve kolay sayılar bularak başlayan Fenerbahçe Beko’da çeyreğin son 2 dakikasına kadar her şey yolunda görünüyordu…(23-12)

Ne olduysa bu iki dakikada herşey tepetaklak oldu.. Biraz gevşeme biraz da Kızılyıldız’ın daha doğru savunma yapmasıyla fark giderek kapandı ve Ben Bentil ile Nedovic’in sayılarıyla çeyrek bitiminde fark 1’e indi. (24-23)

İkinci çeyrekte karşılıklı sayıların olduğu ve temsilcimizin bir türlü kopartmadığı bir periyot oldu.. Türk takımlarına karşı hep iyi oynayan Nemanja Nedovic başta olmak üzere Ivanovic ve Vildoza üzerinde çok extra sayılar bulan Sırp ekibine kaşı takımımız kaptan Melih Mahmutoğlu; Marko Guduric ve Johnathan Motley’in 8’er sayısı ile ayakta kaldı. (42-41)

İkinci yarının başında adeta coşarak üst üste sayılar bulan Vildoza’nın özel performansı ile takımımız geriye düştü. (42-48)

Bu ufak çaplı krizden Dyshawn Pierre – Motley ikilisinin sayılarıyla çıkan sarı lacivertliler önce beraberliği sağladı sonrasında da çeyreği 9 sayı ile önde kapattı. (66-57)

Son çeyrekte ise kaptan Melih ve Motley’in müthiş performansı ile farkı arttıran Fenerbahçe Beko maçı farklı kazanmayı başardı (93-79)

Tam bu noktada maçı (25 sayı, 10 ribaunt) ile tamamlayan Motley’i ve 16 dakikada 20 sayı üreterek Euroleague kariyer rekorunu kıran Melih Mahmutoğlu’nu ayakta alkışlamamız gerekiyor…

Fenerbahçe Beko’da;

Johnathan Motley (25 sayı, 10 ribaunt)
Melih Mahmutoğlu (20 sayı)
Nigel Hayes-Davis (10 sayı, 6 ribaunt, 2 asist)
Dyshawn Pierre (10 sayı, 2 ribaunt, 5 asist)
Marko Guduric (17 sayı, 5 ribaunt, 3 asist) ile oynarken…

Kızılyıldız (Crvena Zvezda)’da;

Nemanja Nedovic (17 sayı, 4 asist)
Luka Vildoza (13 sayı, 3 ribaunt, 3 asist)
Ben Bentil (12 sayı, 4 ribaunt) ile oynadılar…

Maçın notları;

Fenerbahçe Beko’da az ya da çok herkes süre aldı (Carsen Edwards hariç)… Derin rotasyonun kullanılması olumluydu ama ikinci yarı neredeyse hiç çıkmadan oynayan Motley’e bu kadar yük binmesi düşündürücü… (Not: Konuşulanlara göre sarı lacivertliler uzun pozisyonuna geçen sezon Galatasaray NEF forması giyen Blackshear’ı transfer etmek üzere…)

Sezon başından beri bir anlamda kadroda varolan ama oyun olarak unutulan Dyshawn Pierre üzerinden çoğu setin kurgulanması hem hucum çeşitliliği hem de oyuncu morali anlamında çok olumlu.. Pierre’de kendisine duyulan güveni gösterdi performans ile boşa çıkartmamış oldu (alkış)

Çoğu kişi neden Carsen Edwards hiç kullanılmadı diye düşünüyor olabilir.. Hemen üzeri çizildi artık az süre alır diye düşünmemek lazım. ABD’dan gelen ve ilk sezonunu yaşayan skorer oyuncuların adaptasyon sürecinde bazen bu tür aralar verilmesi normaldır.. Koç Itoudis’in Edwards’ı hem (ondan istediği oyunu tam oynamadığı için) bir mesaj vermek amacıyla hem de dinlendirmek amacıyla kenarda tuttuğunu düşünüyorum…

MAÇ ÖZET

REAL MADRID-ANADOLU EFES

Sezona iyi başlangıç yapamayan ekibimiz Anadolu Efes bu hafta koç değişikliği söylentileri çıkan Real Madrid ile deplasmanda karşılaştı.

Yazının başında söylediğimiz sıkışık (Milli maç) takvim nedeniyle biraz konsantrasyonu düşük olarak takımı yönetmek zorunda kalan Ergin Ataman özellikle 3 çeyrekte ve 4.çeyrek başında takımını iyi yönetmesine rağmen maçtan mağlup ayrıldı (94-85)

Maç hakkında yazacaklarımız bir anlamda geçen haftaların özeti olacaktır.. Şöyleki özellikle 4 numaradan istediği katkıyı alamayan takımımız savunma bölümünde yine aksayınca devrede tam 54 sayı yedi… Bu seviyelerde bu kadar çok sayı yemek maçı kazanmayı bir anlamda imkansız hale getiriyor ne yazıkki… (Devre arası röportajında Ergin Ataman aynen bu durumdan hoşnutsuzluğunu dile getirdi zaten)

İkinci yarıda ise maça daha dikkatli başlayan ve istediği sayıları istedi şekilde bulan takımımız farkı ertti ve 4. Çeyrek başında farkı 2 sayıya kadar da indirdi (69-67)

Maalesef bu dakikadan sonra birazda yorgunluğun etkisiyle basit hatalar yapan lacivert beyazlılar maçtan yenik ayrılarak beşinci yenilgisini aldı.. (94-85)

Real Madrid’de;

Gabriel Deck (13 sayı, 5 ribaunt, 3 asist)
Vincent Poirier (13 sayı, 5 ribaunt)
Adam Hanga (11 sayı, 4 ribaunt, 6 asist)
Sergio Llull (10 sayı, 5 asist)
Guerschon Yabusele (11 sayı, 2 ribaunt) ile oynarken….

Anadolu Efes’te,

Will Clyburn (25 sayı, 9 ribaunt)
Vasilije Micic (15 sayı, 8 asist)
Ante Zizic (17 sayı, 7 ribaunt)
Isaiah Taylor (13 sayı, 1 ribaunt) ile oynadılar…

Maçın notları;

Maçtan önce koçları Chus Mateo’nun gönderileceği haberleri ile maça başlayan Real Madrid bir iki oyuncu özelinde iyi bir reaksiyon ortaya koydular. Özellikle çok yönlü oyunu ile gününde olduğundan fark yaratan Gabriel Deck’i durduramadık.

Barça sezonlarını hatırlatan bir performans ortaya koyan Adam Hanga maçın Deck ile beraber kahramanıydı diyebiliriz. Hem savunmada hem de pas dağıtımında Mateo’nun istedi katkıyı fazlasıyla verdi…

Anadolu Efes’te evet 4 numara sıkıntısından ben de herkes gibi bahsetmek isterim ama sorun sadece 4 numaradan istenen katkıyı alamamak mı? Emin değilim…
Şunu net tespit etmek gerekir bence; örneğin sorun 4 numaraların ribaunt mu yoksa sayı katkısı verememesi mi?

Sorun ribaunt ise geçen sezonlarda olduğu gibi kısaların ribauntlara daha fazla girmesi ile sorun kısmen çözülür… Sorun sayı bulmak ise o zaman üzgünüm ama Efes’in şu anki oyun sistemi ile onlara sadece şut üzerinden pozisyon yaratılabiliniyor… O zaman şut soktuklarında Polonara ve M’Baye’yi omuzlarda mı taşımamız lazım?

Bence sorun biraz daha derin.. Şöyleki; Anadolu Efes savunma konusunda adam değişme yapmadan birebir adam savunmasında kalmayı tercih eden bir sistemi benimsemiş durumda.. Bu da ayakları hızlı oyunculara karşı M’baye ve Polonara’nın daha etkisiz kalmasına sebep oluyor. O zamanda çareyi Clyburn’u 4’e çekmekte buluyoruz.. Bu senaryoda ise oyuna alınan kısa oyuncunun katkısını daha önemli hale getiriyor. (Bu durumda Beaubois, Bryant ya da Taylor gibi) Onlardan istenen katkı gelmeyince (savunmada) yine kriz aşılamıyor…

Geçen sezonki kadroda James Anderson ve Krunoslav Simon bu derde deva oluyorlardı… Kısacası sormak istediğim şu; Isaiah Taylor yerine Simon ya da Anderson profilinde biri transfer edilse daha efektif olmaz mıydı? (Heleki Larkin’in zaten döneceğini düşünürsek)

Önemli Not: Walter Tavares bu maçta 300. Blok sayısına ulaştı.