Merhaba;
Solgar Vitamin Türkiye Kupası dün oynanan final maçından sonra sahibini buldu.
Bu yıl 36.cısı düzenlenen kupayı oldukça zorlu bir mücadeleden sonra müzesine götüren takım Fenerbahçe Beko oldu. Kupanın sahibine buradan kocaman bir alkış!! Finale kadar oynadıkları maçlarda ve finalde gösterdikleri mücadeleden dolayı da Darüşşafaka Tekfen oyuncularina da tebriklerimizi iletelim.
Maça gelirsek; Darüşşafaka Tekfen beklediğim ve her maçta yaptıkları gibi yıpratıcı ve sert bir savunma ile maça başladı. Fenerbahçe Beko’yu top kayıplarına zorlayan müthiş bir ön alan savunması ibrenin başlarda kendileri lehine olmasını sağladı. (4-0)
Daçka’nın bu oyununa karşılık vermeye başlayarak skor bulan Fenerbahçe Beko (7-4) öne geçti ama yine de oldukça kısır bir skor ile devre sona erdi. (11-13)
İkinci çeyrekte savunmasını iyice sertleştiren Darüşşafaka Tekfen özellikle pota altında fiziken üstünlük kurarak oyun üstünlüğünü ele geçirdi. Kolay atışları kaçırmaları ve daha da kötüsü serbest atışlarda kötü bir yüzde ile oynamaları Fenerbahçe Beko’nun skora tutunmasını sağladı ve devre berabere bitti. (30-30)
Burada hakemlere bir parantez açmak istiyorum. Maalesef yine Erşan Kartal’ın ön planda olduğu kötü hakem yönetimi ve tartışmalı kararlar izledik. Özellikle tansiyonu düşürmek yerine sertliğe haddinden fazla prim tanımaları yüzünden işler daha oyunun başında çığırından çıkabilirdi. İki takımın daha aklı selim davranmaları oluşabilecek nahoş durumdan biz basketbolseverleri / hepimizi kurtardı. Ama söylemek zorundayım; YİNE ERŞAN KARTAL; YİNE OLAY!!!
3. çeyrekte de çekişme devam etti ve savunmaların etkisi ile maç düşük skorlu devam etti. Bu çeyrekte Daçka Hamilton’ı pota altından iyi kullanarak 5 sayı öne fırladı. Çeyrek sonunda skor olarak maç yine dengeye geldi ve Darüşşafaka bu periyodu önde geçti. (48-47)
4. Çeyrekte ise karşılıklı sayılar ve yüksek yüzde ile maç bir anda çeyreğin ilk 4 dakikasında 60’lı sayılara geldi. Bu dakikalarda Fenerbahçe’de maç boyu iyi oynayan ve MVP seçilen Datome’nin dış şut isabetlerine Daçka’dan hemen Doğuş Özdemiroğlu ile cevap gelince maç hep ortada devam etti.
İki takımında sertlik dozajını arttırdığı bu periyotta Fenerbahçe Beko Jan Vessely üzerinden üstünlük kurmaya; Daçka ise Hamilton ve Jarrod Jones ile işi bitirmeye çalıştı. Melih’in dripling üzeri şut ile bulduğu isabet ve Ali Muhammed’in kaydettiği 3 sayı ibrenin Fenerbahçe lehine dönmesini sağladı.
Selçuk Ernak molası sonrası ribauntlarda (savunma ama özellikle hücum) acı bir üstünlük kuran ve 2. hatta 3. şanslar ile sayı bulan Darüşşafaka Tekfen tekrar maça ortak oldu.
Bu anlarda kendisine yapılan ( ya da kendisinin topu alarak yaptırdığı diyelim) taktik faullerden %100 isabet ile çıkan Kostas Sloukas ( 6/6) sayesinde Fenerbahçe Beko maçı kazanarak (71-74) Türkiye Kupasını üst üste ikinci kere müzesine götürdü.
Belki de maçın en tartışmalı pozisyonu ise 56 saniye kala yaşandı. Bu dakika da adam değişmesi sonunda Kartal Özmızrak’a faul yapan Vesely, tansiyonun yükselmesi ile kartal ile kafa kafaya geldi. Olaya sonradan karışan ya da bodoslama dalan diyelim Johnathan Hamilton darbesi ile Vesely kendini yerde bulunca saha karıştı. Selçuk Ernak’tan Zeljko Obradovic’e kadar herkesin güçlükle sakinleştirdiği ortamda hakemler TV’den pozisyonu izleyerek karşılıklı sportmenlik dışı faul çalarak (atış kullandırmadan) maçı devam ettirdiler. Oyun sırası Fenerbahçe’de olduğu top Fenerbahçe Beko topu oldu.
Karar doğru ya da yanlış olabilir bilemem (belki hakem takdiri ya da kitabına uydurulan bir karardı) ama olayın fitilini 1-2 pozisyon önce hakemlerin verdiği saçma karar ateşledi. Doruk Dora’nın savunmada top kapma mücadelesinde (mismatch’te yakalandığı) Vesely’e aynı pozisyonda 2 kere kasti olan faule normal faul çalması olayın belki de kontrolden çıkmasının ana sebebiydi. Üstelik bunu önce kasti çalıp sonra TV den izleyip normal faul e çevirmesi (YİNE ERŞAN KARTAL YİNE OLAY) en abesle iştigal olandı!!!
Neyse biz sahaya dönersek…. Her iki takımda korakor mücadele ettiler. Hepisine kocaman bravooo….!!!
Fenerbahçe Beko’da MVP seçilen Datome (15 sayı, 5 ribaunt); Nando DeColo (15 sayı, 3 ribaunt, 2 asist); Sloukas (15 sayı, 5 ribaunt, 4 asist); Kalinic (12 sayı, 4 ribaunt, 3 asist) ve Jan Vesely (10 sayı, 5 ribaunt) ile oynadı.
Darüşşafaka Tekfen’de ise Johnathan Hamilton (20 sayı, 10 ribaunt); Doğuş Özdemiroğlu (13 sayı, 3 ribaunt) ve Bonzie Colson (13 sayı, 9 ribaunt, 5 asist) ile oynadı.
Darüşşafaka Tekfen’in neden 7Days EuroCup’ın en az sayı yiyen takımı olduğunu ispat edercesine oynadığı bu kupa maçları ve Fenerbahçe Beko’nun 48 saat içerisinde tansiyonu yüksek 2 maçtan yüksek konsantrasyonla galibiyet çıkartması Türk Basketbolu adına gurur vericiydi.
Her iki takıma da Avrupa Kupası maçlarında başarılar diler ve Fenerbahçe Beko’yu kazandığı kupa için tekrar tebrik ederim….
Bu arada bir arkadaşım ile maç için iddaaya girmiştik. İkimizde Fenerbahçe Beko kazanır demiştik. Ben 7-8 fark ile kazanır derken o en fazla 5 sayı olur demişti… Kaybettik…. Ne yapalım; kaybedeceksek böyle güzel kaybedelim 🙂
Önemli Not: Darüşşafaka Tekfen’in oyuncusu Hamilton’ın adı Johny değil Johnathan Hamilton. Eğer son 1.5 ay içerisinde isim değiştirmediyse ya da kendisine Johny olarak hitap edilmesini özellikle istemediyse onun adı Johnathan 🙂
MAÇ ÖZETİ