6 Şubat sabahı saat 04.17’de resmi olarak 10 ilimizi ama realitede tüm Türkiye’yi derinden sarsan bir deprem felaketi yaşadık. Maalesef 45.000 insanımızı kaybettik. Enkaz haline dönmüş binlerce bina ve çaresiz kalmış binlerce vatandaşımız halen çözüm arıyor..
Ülkece bir yandan yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz bir yandan da tedbir alarak gelecekte benzer acıları yaşamamayı ÖĞRENMEYE çalışıyoruz.
Ne yaparsak yapalım üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin UNUTMAMALIYIZ… Ne acılarımızı ne de bu işin sorumlularınızı UNUTMAMALIYIZ…
Yüreğimiz yanıyor…
Geçmiş olsun TÜRKİYEM !!
Geçmiş olsun Güzel ÜLKEM !!
Bu kadar acı arasında hayat bir şekilde devam ediyor, edecekte.. İşte bu devam eden hayatta Turkish Airlines Euroleague 25. Haftayı tamamladık.
Alınan sonuçlar;
- Maccabi Playtika Tel Aviv 90-82 Bayern Munich Basketball
- EA7 Milan 78-76 Panathinaikos
- Real Madrid 96-69 Zalgiris Kaunas
- Partizan BC 94-97 Fenerbahçe Beko
- Crvena Zvezda (Kızılyıldız) 72-87 ALBA Berlin
- LDLC Asvel 89-90 Anadolu Efes
- Segafredo Virtus Bologna 88-83 Cazoo Baskonia
- Valencia Basket 85-92 Olympiacos BC
- Barça 80-70 AS Monaco
Temsilcilerimiz özelinde haftayı değerlendirmek gerekirse…
PARTIZAN BC – FENERBAHÇE BEKO
Temsilcimiz Fenerbahçe Beko Euroleague’in belki de en zor deplasmanlarından birine çıktı. Sarı lacivertliler eski koçu Zeljko Obradovic ile ikinci karşılaşmasından (bu defa) galibiyetle ayrılan taraf oldu. (94-97)
Deprem sebebiyle verilen arada (maç sonu röportajda Itouidis söylemişti) Fenerbahçe Beko rakibini çok iyi analiz etmiş. Partizan’ın artık klasikleşen bir Obra taktiği ile rakip kısalara agresif baskı yapacağından tutun da anlık “mismatch” arayıp oralardan hucum etme alışkanlığına kadar her noktaya önlem almıştı temsilcimiz…
Bu anlayışla maça başlayan sarı lacivertliler dönem dönem tribünlerin maça etkisiyle geriye düşmelerde asla oyundan kopmadılar ve (eski Kızılyıldız oyuncusu) Marko Guduric’in muhteşem liderliğinde galip gelmeyi başardı… Üstelik direk ikili averajıda cebine koydu… Ehh daha ne olsun 🙂
Fenerbahçe Beko’da;
- Marko Guduric (25 sayı, 2 ribaunt, 7 asist, 2 top çalma)
- Dyshawn Pierre (21 sayı, 6 ribaunt, 3 asist)
- Scottie Wilbekin (15 sayı, 2 asist)
Partizan BC’da;
- Kevin Punter (25 sayı, 2 asist)
- Dante Exum (17 sayı, 4 ribaunt, 3 asist)
- Mathias Lessort (15 sayı, 11 ribaunt, 2 asist)
- Yam Madar (15 sayı, 4 asist)
Maçın notları;
- Yukarda bahsettiğim gibi verilen arada koç Itouidis mentoru Obradovic’i ve takımını çok iyi analiz etmiş. Fenerbahçe Beko’yu da bu maça çok iyi hazırlamış.
- Tüm planının tuttuğunu gözlemleyebiliriz. Örneğin Guduric’in Kızılyıldız- Partizan rekabet damarını körüklemesi; topu ve kontrolu ona vermesi…
- Scottie Wilbekin’in özellikle ön alan savunmasında kolej günlerini hatırlatır bir performans ortaya koyması…
- Yine takıntılı olduğum takım asist sayısında Fenerbahçe Beko’nun kritik eşiği aşması (toplam 21 asist)
- Yam Madar’ın enerjik savunması karşısında akıllı bir strateji ile 5 faul aldırmamız…
- Hucumu neredeyse durdurulamaz olan ama savunmada epey zaaf gösteren Kevin Punter üzerinden ısrarla hücumu yönlendirmek…
- Hücumda riske edilen Dyshawn Pierre’den tam 5 üçlük isabeti bulmak…
- ÖNEMLİ NOT/TESPİT: Maç sonu röportajında bile Türkiye’deki hepimizi derinden sarsan deprem hakkında sayın Zeljko Obradovic’in kameralar karşısında tek bir kelime bile etmemesini ŞAHSEN çok yadırgadım… ÇOK ama ÇOK AYIP etti!!
MAÇIN ÖZETİ
LDLC ASVEL – ANADOLU EFES
Temsilcimiz Anadolu Efes bu hafta Fransa deplasmanındaydı. Son derece atletik ve tehlikeli bir takım olan Asvel karşısında lacivert beyazlılar Micic’in eksikliğine rağmen çok önemli bir galibiyet elde etti. (89-90)
Dee Bost transferiyle beraber sadece atletik değil aynı zamanda da oyun aklı yükselmiş bir takım olan Lyon temsilcisi Asvel temsilcimizi çok ama çok zorladı. Özellikle geriye düştükleri durumlarda bile çok hızlı reaksiyon verip oyuna ortak olmaları artık genlerine işlemiş.
Hem ikinci çeyrek sonunda bir anda 12 sayı bulup devreyi önde bitirmeleri ya da üçüncü çeyrek sonunda artık havlu atmaları beklenirken bir anda oyuna ortak olmaları herhalde buna en çarpıcı iki örnek oldu!
Böyle bir takıma karşı lacivert beyazlılar üstelik Micic’te yokken muhteşem bir galibiyet çıkarttı. Aslında bir anlamda sezon başındaki “Micic NBA giderse….” Tezininde bir anlamda provasını yapmış oldular…
Anadolu Efes’te;
- Will Clyburn (20 sayı, 3 asist, 2 top çalma)
- Elijah Bryant (14 sayı, 10 ribaunt, 2 asist)
- Shane Larkin (16 sayı, 5 asist)
- Rodrigue Beaubois (12 sayı, 1 asist, 1 top çalma)
LDLC Asvel’te;
- Nando De Colo (20 sayı, 3 ribaunt, 4 asist, 2 top çalma)
- Youssapha Fall (15 sayı, 5 ribaunt)
- Dee Bost (7 sayı, 6 asist)
Maç notları;
- Micic olmadan Anadolu Efes nasıl oynayacak endişesi bu maç ile beraber bir sonuca ulaştı. Şahsi fikrim: evet Micic çok önemli bir silah herkesin kadrosuna gözü kapalı katacağı bir star ama o olmadan da Anadolu Efes üst sıralarda olabilecek bir takım olduğunu gösterdi…
- Anadolu Efes’in maç içeresindeki anlık konsantrasyon kayıpları pahalıya mal oluyor… Sezonun bu döneminde konsantrasyonu yüksek tutmak için teknik ekibin ekstra çalışması gerekiyor..
- Elijah Bryant her geçen maçta daha dominant daha efektif oynamaya devam ediyor. Bu maçın kilit oyuncusu bence oydu…
- Bir parantezde Will Clyburn’e.. Ergin Ataman’la atışmalarıyla gündeme gelen oyuncu hem ligdeki Daçka maçında hemde Asvel maçında oyuna damga vuran ve son topta takımına galibiyet getiren oyuncu oldu…
- Anadolu Efes bu galibiyetle playoff yolunda önemli bir virajı döndü.. Bundan sonra (büyük bir terslik olmazsa) playoff sıralasında yükselmeye devam edeceklerdir… Başarılar!
- Maç sonunda hakemlerin üzerine yürümeye çalışan ve De Colo tarafından zapt edilen Dee Bost için ise tek yorumum: Aşırı Motivasyonun zararını gördü!
MAÇ ÖZET
ÖNEMLİ NOT: Hem Fenerbahçe Beko hem de Anadolu Efes Türkiye’de yaşanan deprem felaketi sebebiyle Euroleague maçlarına siyah formalar ile çıktılar….
HAFTANIN MVP’si
HAFTANIN EN GÜZEL 10 HAREKETI
