Basketbol ve Bize Öğrettikleri

Burada basketbolu ve bize öğrettiklerini gözlemleyeceğiz…

***TayfunGozunden***

Marc Gasol – Ağabeyinin Gölgesinden Dünya Şampiyonluğuna…..

Merhaba;

Bu yazımda size Marc Gasol’u (tam adıyla Marc Gasol Sa’ez) anlatmak ve tanıtmak istiyorum.

Öncelikle kimdir Marc Gasol? Hiç bilmeyenler ya da adını duymayanlar için kısaca şöyle özetleyebilirim. “2019 yılına kadar abisi Pau Gasol’den daha az tanınan son derece yetenekli ve başarılı, profesyonel bir BASKETBOLCU’dur.”

Gelin size kendisini daha detaylı bir şekilde tanıtmaya çalışayım….

Marc Gasol Sa’ez 29 Ocak 1985’de Barcelona’da doğmuştur… Ağabeyi Pau Gasol’un NBA’de oynamaya başlamasından sonra ailesi ile birlikte ABD’ye taşınmış ve liseyi orada tamamlamıştır.

2003 yılında (henüz 18 yaşında) Memphis’te Lausanne Collegiate School ‘da oynarken “2. Lig Mr. Basketbol” ödülünü kazandı. O yıl okul takımıyla beraber 26 sayı, 13 ribaunt ve 6 blok ortalamaları ile inanılmaz istatistiklere imzasını attı.

Lise eğitimini tamamladıktan sonra tekrar İspanya’ya dönen Marc, Barcelona’da profesyonel basketbol hayatına başladı.

2004-2006 yılları arasında Barcelona’da oynadığı sürede 1’er kere İspanya Ligi ve İspanya Süper Kupasını kazandı.

2006-2008 yılları arasında bir diğer Katalan takımı Girona’da ter döken Marc Gasol takımı ile İspanya ACB liginde en fazla çeyrek finale çıkabilmişken 2007 yılında gösterdiği performans ile ligin en değerli oyuncusu seçildi.

Bu ödül sayesinde değil tabi 🙂 ama oynadığı basketbol ile dikkatleri çektiği için 2007 yılında NBA Draft’ına katılarak 2. tur 48. sıradan LA Lakers tarafından seçildi. Kendisi İspanya-ACB liginde oynarken 1 Şubat 2008’de ağabeyi Pau Gasol’u da kapsayan bir anlaşma sonucunda Memphis Grizzlies’e takas edildi.

Not: Ağabeyi Pau Gasol bu takas sonucunda LA Lakers’a gitti ve 2009 ve 2010 yıllarında NBA şampiyonlukları kazandı.

23 Temmuz 2008 tarihinde attığı imza ile resmen Memphis Grizzlies oyuncusu olan M. Gasol’den açıkça olmasa da (gayrı resmi olarak) Pau Gasol’un yerini doldurması bekleniyordu. O da bunu en iyi şekilde yapmaya başladı…

İlk yılında NBA’de oynanan 82 maçında tamamında yer aldı ve bu performansından dolayı ilk lakap kendisine verildi. “La Tanquetta” – Tank!!

İLK NBA sezonunda 11.9 sayı, 7.4 ribaunt ve 1.1 blok gibi hiçte fena olmayan istatistiklere imza attı. Bunlar tabi TV’de göze görünen hareketleriydi. Ama daha az görünen ve sonraki yıllarda en büyük özelliklerinden biri haline gelecek olan bir istatistiği daha vardı.

ASİST yapma yeteneği–> İlk yılında çaylak bir uzundan beklenmeyecek derecede yüksek bir ortalama yakalamıştı = 1.7 asist

Adeta yeni “Arvydas Sabonis” geliyordu sanki…!! Kariyerinde sonraki yıllara bakıldığında bunun ne kadar doğru bir saptama olduğunu görürsünüz… Marc Gasol her sene asist ortalamalarını arttırmış ve 4. sezonundan itibaren de asist ortalamasını hiç 3’ün altına düşürmemiştir. https://www.basketball-reference.com/players/g/gasolma01.html

İkinci yılında ise istatistikleri daha da arttı. 69 maça çıkan Marc bunların hepsinde ilk 5’te yer aldı. Sezonu 14.6 sayı, 9.3 ribaunt, 1.6 blok ve 2.4 asist ile tamamladı.

2010-2011 sezonunda ise 81 maça çıktı (hepsi ilk 5) ve sezonu 11.7 sayı, 7 ribaunt, 1.7 blok ve 2.5 asist ortalamaları ile tamamladı. Kariyerinde ilk defa bu sezon play-off tecrübesi yaşadı.

O sezon Memphis Grizzlies genç bir takım olmasına rağmen oldukça ses getirmişti. Maç başına en çok top çalan, en çok boyalı alan skoru yapan (Marc Gasol pivotunuz varsa normal) ve en iyi savunma yapan takım ünvanlarını elde ettiler.

Ama onlara en büyük ünü sağlayan ve herkese “waoovvww, takıma bak” dedirten olay ise 8. sıradan play-off a kalmalarına rağmen 1. sıradan giren SanAntonio Spurs’u elemeyi başarmış olmalarıydı. (tarihte bunu yapabilen 2. takım oldular!) Konferans yarı finallerinde ise çok iyi oynayıp direnmelerine rağmen Kevin Durant, Russell Westbrook’lu OKC’ye (Oklahoma City Thunders) 7 maç sonunda 4-3 kaybederek elendiler.

Not: Bu sezon M. Gasol play-offlarda 13 maçta yer aldı ve 15 sayı, 11.2 ribaunt ve 2.2 blok ortalamaları ile oynadı.

Marc Gasol istikrarlı, dayanıklı ve sağlam oyun yapısı ile NBA’de yıllarca oynamaya devam etti ve hala ediyor… Bu süreç içerisinde kendisine bazı başka lakaplarda takıldı.

  • Big Marc
  • Big Spain
  • Big Burrito

Marc Gasol Memphis Grizzlies’de gösterdiği bu performansları ile 3 kere ALL STAR olmuştur. (2012, 2015 ve 2017) ve 2 kere NBA yılın takımına seçilmiştir. Memphis’te oynadığı toplam 10.5 sezonda elde ettiği istatistikler ise göz kamaştırıcıdır bana göre:

  • 13.6 sayı
  • 7.9 ribaunt
  • 4.4 asist
  • 1.1 blok
  • 1.1 top çalma

Şimdi bu kadar detay verdikten sonra gelelim 2018-2019 sezonuna….

Bu sezon da Marc Gasol için aslında diğer sezonlar gibi başladı. Yani Memphis Grizzlies’in vasat bir takım olduğu ama Marc’ın takımı için hala herşeyini ortaya koyan istikrarlı sağlam bir oyuncu olduğu bir yıl. Geçen 10 sezonda olduğu gibi…

Bu sezona kadar Marc Gasol bence abisi Pau Gasol’un gölgesinde kalmış ve bir şekilde SAÇMA ve SALAK bir mantık ile hala onunla karşılaştırılan bir oyuncu idi. Marc’ı hala daha düşük kalibrede bir oyuncu olarak görenlerin kendilerince sunduğu savlar şöyledi:

  • Marc NBA Şampiyonu olamadı, o yüzüğü takamadı ama Pau ‘da 2 yüzük var (LA Lakers, 2009 ve 2010)
  • Pau her takımda ve yıldızlar arasında çok iyi katkılar verdi (Memphis’te Yılın Çaylağı, LA Lakers’de şampiyonluk; Chicago Bulls ile Playoff, SAS ile konferans yarı final ve finalleri) Marc sadece Memphis’te ve aynı sistem içerisinde oynadı…
  • Pau skor gücü daha fazla Marc’ın skor katkısı daha zayıf…
  • Milli takımdaki başarılarında ağabeyi Pau Gasol’un katkısı çok fazla, Marc ise milli takımda rol oyuncusu…

07 Şubat 2019 yılında NBA’de Marc’ın kariyerinde herseyi değiştirecek bir takas gerçekleşti. Belki de en “Underrated” oyunculardan biri olarak algılanan (yani en azından bence) Marc Gasol NBA’in Kanadalı tek temsilcisi Toronto Raptors’a takas edildi.

Aslında yukarda dediğim gibi Marc Gasol için sezon hiç fena başlamamıştı. 53 maçta 15.7 sayı, 8.6 ribaunt, 4.7 asist ve 1.2 blok ortalaması ile oynamıştı.

Veeee kader ağlarını ördü…. Marc Gasol normal sezonda Toronto Raptors’da 26 maçta 9.1 sayı, 6.6 ribaunt ve 3.9 asist ile oynayarak takımına Valanciunas’tan tam 3.5 kat daha fazla asist katkısı yaptı. Bu sayede Toronto’nun oyunu daha akışkan; hücumu (Kawhi Leonard’a rağmen!!!) ise daha verimli hale geldi.

Sonraki hikayeyi ise hepimiz biliyoruz. Toronto Raptors önce Doğu Konferansı (Eastern Conference) şampiyona oldu ve finalde Curry’li Golden State Warriors karşısına çıktı.

Daha sonra Final Serisi’ni destansı bir şekilde 4-2 kazanarak NBA tarihinin ilk Kanadalı şampiyon takımı oldular. Raptors’da Gasol final serisini;

  • 12.7 sayı
  • 7.3 ribaunt
  • 2.7 asist

ortalamaları ile tamamladı.

Böylece Marc; ağabeyi Pau Gasol ile karşılaştırılmasındaki ilk yumuşak karnı NBA Şampiyonluk yüzüğünü elde etmişti. Aynı zamanda başka takımlarda da başarılı olabileceğini hatta şampiyonluk kazanabileceğini de kanıtlamıştı.

Sıra gelmişti Milli Takım kariyerine…. Çin’de düzenlenecek olan FIBA World Cup 2019’da (#fibawc) İspanya Milli Takım kadrosundaki en tecrübeli uzun olarak Marc Gasol kadrodaydı. Basketbolu yeni bırakmış olan Pau Gasol ise evde TV karşısında İspanya’yı destekleyecekti.

Daha önceki yazılarımı http://tayfungozunden.com/basketbol-hakkinda/dunya-basketbol-overseas/dunya-basketbol-sampiyonasi-fiba-world-cup-2019/.html

ve

YouTube yayınlarımı https://www.youtube.com/watch?v=gT0pGMybklA&t=5s takip edenler bilir İspanya bu Dünya Kupası’nda benim favori olarak gördüğüm 4 takımdan biriydi.

Nitekim; İspanya #fibawc ‘na çok iyi başlayarak hem ilk tur gruplarını hem de ikinci tur gruplarını birinci sırada bitirip çeyrek finalde Polonya’yı yarı finalde de inanılmaz bir maç sonrası Avusturalya’yı yenip finalde Arjantin’in rakibi oldu.

Bu maçların detaylarını önceki yazımda yazmıştım. http://tayfungozunden.com/basketbol-hakkinda/dunya-basketbol-overseas/fiba-world-cup-2019-yari-finaller-13-09-2019/.html

Finalde ise onun önderliğinde özellikle boyalı alanı muhteşem savunan İspanya Arjantin’i farklı yenerek tarihinde 2. kere Dünya Şampiyonluğunu kazandı.

Her ne kadar MVP ödülü Rubio’ya gitse de Marc Gasol İspanya’nın tartışmasız lideriydi. Turnuvayı 14.4 sayı, 5.5 ribaunt ve 4.1 asist ile tamamlayan Marc Milli Takım düzeyinde de rüştünü ispat etti.

Tüm basketbol otoritelerine bu alanda da en az ağabeyi Pau Gasol kadar etkili ve önemli olacağını kanıtlamış oldu.

Burada verdiğim bağlantı ile Marc Gasol’un ne denli iyi bir pasör ve harika bir oyuncu olduğunu görebilirsiniz…http://www.fiba.basketball/basketballworldcup/2019/news/2019-is-the-year-of-marc-gasol

Bana sorarsanız; her iki oyuncu (Pau & Marc) ‘da çok çok iyi basketbolculardır. Ama yaşının daha büyük olmasından dolayı olsa gerek; Pau Gasol medya ve basketbol dünyasında hep daha fazla ilgi görüp daha fazla takdir edilmiştir.

Marc Gasol hikayesi ile bize; kendinize örnek olarak aldığınız “Rol Modelinizin” ağabeyiniz bile olsa bazen takdir edilmenizdeki en büyük engel olabileceğini ama çok çalışırsanız ve inanırsanız hayatın size de beklediğiniz “O” fırsatı eninde sonunda vereceğini anlatır….

İşte bu yazıda ben de size kendimce; Pau’nun ardında kalarak yeterli ilgiyi görememiş ve aradığı, beklediği fırsatı sonunda bulan ve bunu çok iyi değerlendiren; Marc Gasol’u tanıtmaya, anlatmaya çalıştım.

Umarım başarmışımdır…

Selamlar,

Tayfun K.

  • Leave a Comment