Basketbol ve Bize Öğrettikleri

Burada basketbolu ve bize öğrettiklerini gözlemleyeceğiz…

***TayfunGozunden***

NBA’ye GİDEN TÜRK BASKETBOLCULARI – 2 “HİDAYET TÜRKOĞLU”

Merhaba,

NBA’ye giden Türk basketbolcuları yazı dizimin ikinci yazısının konusu “Hidayet Türkoğlu”

Hidayet Türkoğlu’da aynı Mirsad Türkcan gibi Efes Pilsen okulundan yetişmiş ve 1979 jenerasyonunun önemli oyuncularından biri idi.

1996-2000 yılları arasında Efes Pilsen’de basketbol hayatını sürdüren Hidayet Türkoğlu elde ettiği başarılar sayesinde 2000 yılında NBA draftı’na katılmaya karar verdi.

O yıl yapılan NBA draft’ında 1. tur 16. sıradan (en azından benim beklemediğim bir sıra idi bu!!) Sacramento Kings tarafından draft edildi (seçildi). Bu tercih bugüne kadar NBA’ye giden Türk oyuncular arasında en yüksek sıradan yapılan seçim oldu.

Hidayet Türkoğlu’nun NBA günleri hepimiz açısından kafamızda soru işaretleri ile başladı aslına bakarsanız. Daha önceki deneyimimizin (Mirsad Türkcan) çok parlak geçmediğinden midir nedir bilemem ama benim içimde hep bir kuşku vardı.

Hidayet sanırım sezonun 10 ya da 11. maçında Houston Rockets potasına bıraktığı 16 sayı, 4 ribaunt, 1 asist ve tam 3 blok ile “tabir-i caiz “ise rüştünü ispatladı. Ben ise şahsen ondaki ışığı bu maç ile keşfettim ve hemen her fırsatta maçlarını takip etmeye başladım.

O ilk sezonunda yükselişini sürdüren Hidayet, sezonu 5.3 sayı ve 2.8 ribaunt ortalamaları ile bitirdi. Yılın Çaylağı (Rookie of the Year) oylamasını 6. sırada bitirdi ve en iyi ikinci çaylak 5’ine seçildi.

O sezon ile ilgili bir ufak not vereyim: Playoff larda L.A Lakers’a 4-0 yenilerek elenen takımda son playoff maçında tam 22 sayı atarak o sezonki kendi en yüksek sayısına ulaştı.

2001-2002 sezonunda ciddi bir yükselişe geçen Hidayet sezonu 10.1 sayı, 2 asist, 4.5 ribaunt ortalamaları ile tamamladı. Rick Adelman yönetimindeki SAC (Sacramento Kings) takımında Mike Bibby, Peja Stojakovic, Chris Webber, Vlade Divac ve Doug Christie (aralarında Hedo’ya en çok çakallığı yapan bu adamdı!!!) ile yakaladığı uyum ile oldukça dikkat çekti ve o sezon Çaylak All Star takımında oynadı.

Bir sonraki sezon ise göreceli olarak düşüş yaşadığı bir sezon geçirdi. Bu sezon SAC’de 67 maçta 6.7 sayı, 2.8 ribaunt ve 1.3 asist ortalamaları ile sezonu tamamladı. O sezon sonu yapılan takas sonunda San Antonio Spurs (SAS) takımına katıldı.

2003-2004 yılında bir sistem takımı olan ve Greg Popovich’in çalıştırdığı SAS’da 80 maça çıktı. 9.2 sayı, 4.5 ribaunt ve 1.9 asist ile sezonu tamamladı. SAS’da geçirdiği ve tekrar yükselişe geçtiği bu sezon sonunda unutulmaz sezonlar geçireceği Orlando Magic’e (ORL) gitti.

Artık NBA tarafından tanınmaya ve hafızalarda yer etmeye başlayan Hido (ya da Amerikalı spikerlerin taktığı lakap ile HEDO) 2004-2009 yılları arasında bir yıldız gibi parladı ve her sezon daha da etkili oynayarak herkesi fahri Orlando taraftarı yaptı 🙂

Şöyle kısaca sezon sezon bakarsak;

2004-05: 14 sayı, 3.5 ribaunt, 2.3 asist

2005-06 : 14.9 sayı, 4.3 ribaunt, 2.8 asist

2006-07: 13.3 sayı, 4.0 ribaunt, 3.2 asist

2007-08: 19.5 sayı, 5.7 ribaunt, 5.0 asist

2008-09: 16.8 sayı, 5.3 ribaunt, 4.9 asist

Dwight Howard ile kurduğu uzun-kısa uyumu ile göz kamaştırıcı bir ikiliye sahip olan ORL 2008-2009 sezonunda Shaq’li sezonlarından beri ilk defa NBA finaline yükseldi. (Konferans Finalinde Lebron James’li CAVS’ı elediler ve Hedo’nun “Lebron” savunması efsane idi!!)

Finalde çok ama çok iyi oynamasına hatta Kobe’ye sezdirmeden gelip arkadan yaptığı temiz / efsane blok’a ve LA deki maçı az daha kazandıracak o asist’i yapmasına rağmen ORL seriyi 4-1 kaybetmesine engel olamadı. (Dwight Howard 2 faul atışını kaçırmasa her şey çok değişik olurdu, onu da belirtmeliyim!)

2009 yılı temmuz ayında kontratındaki opsiyonu kullanarak serbest kalan Hedo; uzun süren görüşmelerden sonra ( Portland – Toronto ve hatta Orlando üçgeni) Toronto Raptors ile 5 yıl-56 Milyon dolar karşılığı anlaşmaya vardı.

ORL’den ayrılırken Hidayet’in cebinde;

  • Kariyer en yüksek sayısı (39 sayı)
  • Kariyer en yüksek ribaundu (15 ribaunt)
  • Kariyer en yüksek asisti (15 asist)
  • NBA En Çok Gelişim Gösteren Oyuncu Ödülü (Most Improved Player of the Year)

vardı:)

2009-10 yılına Toronto Raptors’da başlayan Hidayet Türkoğlu  Chris Bosch’un yıldızı olduğu Raptors’ta farklı bir pozisyonda oynatılınca beklenen etkinliğinden çok uzak kaldı.

Bu sezonu; 11.3 sayı 4.6 ribaunt ve 4.1 asist ortalamaları ile tamamladı. Özel hayatıyla ilgili haberler de Türkoğlu’nun moralini bozunca sezon sona erdiğinde Toronto’dan ayrılmak istediğini açıkladı.

14 Temmuz 2010’da Hedo, Phoenix Suns (PHO) takımına takas edildi. Burada oynadığı 5 aylık (25 maçlık) dönemde maç başına 9.5 sayı, 4.1 ribaund ve 2.3 asist ortalamaları ile oynadı. Daha sonra eski takımı ORL’e takas edildiği açıklandı. Sezonun kalanında ORL ile 56 maça çıkan Hidayet 11.4 sayı, 4.6 ribaunt ve 5.1 asist ortalamaları ile sezonu tamamladı.

2011-12 sezonunu 10.9 sayı, 3.8 ribaunt, 4.4 asist ortalamaları ile tamamlayan Hidayet 13 Aralık 2013 tarihinde kanında doping maddesi bulunduğu için NBA tarafından 20 maç oynamama cezası aldı. Daha sonra yaptığı açıklamada bu maddeyi bir Türk antrenöründen aldığını ve yasaklı olduğunu bilmediğini söylemesine rağmen Hidayet’in sözleşmesi 3 Ocak 2014 tarihinde ORL tarafından feshedildi.

Daha sonra 2013-14 ve 2014-15 sezonlarında daha çok rol oyuncusu olarak (veteran oyuncu) oynayacağı LA Clippers’da geçirdiği 2 sezonda sırasıyla (3.0 sayı, 2.3 ribaunt, 0.9 asist) ve (3.7 sayı, 1.6 ribaunt, 0.6 asist) istatistikler elde etti.

Hedo’nun NBA kariyerindeki toplam istatistiklerine alttaki link’ten ulaşabilirsiniz….https://www.basketball-reference.com/players/t/turkohe01.html

Bu sezon sonunda basketbola veda eden Hidayet (Hedo) Türkoğlu Türk Basketbolu için çok önemli bir isimdir.

Mirsad Türkcan’dan sonra NBA kapısından giren 2. Türk ve halen Türkiye Basketbol federasyonu Başkanı olan Hedo’nun ülke basketboluna kazandırdığı en önemli özellik “KALICI BAŞARI” oldu.

“Hiç girilemez denilen, Türk basketbolcuları yapamaz orada, hep geri dönerler dedikleri NBA’de” fizik özellikleri, kendini devamlı geliştirmesi ve bitmek bilmez bir oyun iştahı ile önemli bir yer edinen Hidayet Türkoğlu sayesinde NBA’in Türk Basketbolcularına olan ilgisi halen devam etmektedir.

Hem de kendisinin yaşadığı o sevimsiz ve benim hiç hatırlamak istemediğim o “DOPİNG” olayına rağmen…!!!

Yine Nasreddin hoca misali ey gençlerrrr:)

  • Eğer çalışırsanız
  • Eğer kendinizi eğitirseniz
  • Eğer kendinizi (fiziksel ve mental olarak) geliştirirseniz
  • Ve (EN Önemlisi) Eğer kendinize inanırsanız

Hayallerinize ulaşmanız için aşamayacağınız engel YOK’tur.

İster basketbolcu olun, isterseniz başka bir meslek sahibi….. Hiç fark etmez… Yeter ki kendinize inanın ve inandığınız yolda yürümeye devam edin…!!!

Selamlar;

Tayfun K.

  • Leave a Comment