Eurobasket 2022 yarı finalleri dün oynanan karşılaşmalarla tamamlandı ve FİNALİN adı belli oldu…
“FRANSA-İSPANYA”
Yarı final karşılaşmalarında Fransa Polonya’yı rahatça geçerken İspanya ise Almanya’yı çekişmeli bir maç sonunda yenmeyi başardı…
Gelin bu maçları kısaca inceleyelim…
POLONYA-FRANSA
Aslında maç adına pek konuşacak bir şey yoktu desek yeridir.. Öyle bir maç olduki sanki Polonya bütün gücünü Slovenya maçında harcamıştı. Adeta %3’lerde şarjı kalan (ve can çekişen) cep telefonu misali bu maçı oynadılar…
Arkada çalışan tüm aplikasyonları kapatsanız bile (düşük güç modu) ile en fazla bu kadar performans ortaya koyabildiler 🙂
İlk iki çeyrekte çift haneli (toplam) skora bile ulaşamadılar. Her iki çeyrekte toplam 18 sayı atabildiler sadece… (Birinci çeyrek 9; ikinci çeyrek 9)
Fransa ise uykusunu çok iyi almış enerjisi yüksek bir sporcu gibi (bir makina gibi) potaya atak etti ve işi bence ilk yarıda bitirdi (kötü sayılacak bir yüzde ile şut atmalarına rağmen hem de)
Devre arasından sonra maça ortak olma şansını kullanamayan Polonya’da koç Igor Milicic son çare olarak (sahaya girip hakemin koşu yolunu bloke edip) teknik faul alsa bile takımını ateşleyemedi…
(Not: bu işi en iyi yapan sayın Ergin Ataman bile kurtaramazdı Polonya’yı o ayrı)
3. Çeyrek sonunda 28’e çıkan fark maç sonunda zaman zaman 50’lere geldi. Maçı 41 sayı farkla kaybeden Polonya böylece turnuvaya Slovenya karşısında aldığı çarpıcı galibiyetin tatlı anısı ile veda etti.
Fransa açısından bakarsak ilk defa bu maçta kadro yapılarına uygun basketbolu oynamayı başardılar. Çift uzun ile maç boyu rakip potaya atak edip; ribauntları toplayarak mücadeleyi adeta bir antreman maçı gibi oynayarak kazandılar.. (54-95)
Finale adete adeta bir ter antrenmanı yaparak çıkan Fransa’da;
- Guerschon Yabusele (22 sayı, 4 ribaunt, 2 top çalma) ile öne çıkan oyuncu oldu…
Polonya’da ise;
- Hiç bir oyuncu çift haneli sayılara, ribaunta veya asiste ulaşamadı. İki sayılık atışlarda (8/26 ile %31); üç sayılık atışlarda ise (9/27 ile %33) yüzde ile oynadıklarını söylesem her şey daha net anlaşılır sanırım…
MAÇ ÖZET
ALMANYA-İSPANYA
Yarı finalin diğer maçında evsahibi Almanya İspanya ile karşılaştı. Çeyrek Finalde Yunanistan’ı harika bir mücadele sonunda geçen Almanlar turnuvaya (göreceli olarak) daha güçsüz bir kadro ile gelen İspanyollar karşısında favori görünümündeydi..
Dennis Schroder’in bir önceki maçta büyük oyunu; Franz Wagner ve Obst’un dış şut tehdidi; Theis’ın pota altındaki dominant varlığı ARTI seyirci faktörü ibreyi Almanlara çeviriyordu..
İspanyollarda ise yıllardır tıkır tıkır işleyen bir basketbol kültürü/sistemi ve elbette kenarda takımını çok iyi yöneten bir komutan vardı. (Scariolo)
Kazanan ise işte bu EKOL oldu…
Koç Scariolo’nun “kendileri açısından bir alışma – bir geçiş turnuvası olarak tanımladığı bu turnuvada” İspanya finale yükselerek müthiş bir iş başarmış oldu (alkış)
Maça gelirsek;
Geçiş hücumları üzerinden çokca sayıların bulunduğu, dış şut sokanın anında öne fırladığı, skorun devamlı el değiştirdiği bir maç izledik.
Aslında modern basketbolun kısa bir özetiydi. Takımlar o kadar çok dış atışlara konsantre olmuşlardı ki dönem dönem “ back-door cut” ile buldukları sayılara kendileri bile şaşırır olmuşlardı…
İlk çeyreği İspanya; ikinci ve üçüncü çeyreği Almanya önde kapatmasına rağmen maç hiç bir zaman NET olarak kop(a)madı…
Hatta farklar bile 7-8 sayının üzerine hiç çıkmadı.
Dördüncü çeyreği daha iyi oynayan ve son 3.5 dakikada Schroder’i durduran İspanya maçı kazandı… (91-96)
Bence turnuvanın en iyi iki koçu olan (Gordie Herbert & Sergio Scariolo) taktik dehalarıyla son derece keyifli ve yarı finale yakışan bir karşılaşma izledik…
Keşke imkan olsaydı da bu iki takım finalde karşılaşsaydı dedik mi? En azından ben dedim:)
İspanya’da;
- Eski Fenerbahçe Beko’lu Lorenzo Brown (29 sayı, 6 asist)
- Willi Hernangomez (16 sayı, 4 ribaunt) ile oynarken….
Almanya’da;
- Dennis Schroder (30 sayı, 8 asist)
- Andreas Obst (15 sayı, 5 ribaunt)
Maçtan notlar;
- Almanya’da maçı 15 sayı ile tamamlamasına rağmen Franz Wagner oyundayken Almanya toplamda (-13 sayı gerideydi)
- Almanya’da artık ULM’dan yetişme bir şutör var: Andreas Obst… (5/8 isabetle %63 ile attı) Bu adamdan gelen sinyaller adeta bir “Ray Allen” bir “Kyle Korver” gibi… Mükemmel (alkış)
- İspanya’da Lorenzo Brown performansı gerçekten beni çok yanılttı. Kendisini her zaman bir serseri mayın olarak gören bendenize şunu NET olarak öğretti. Her oyuncu doğru koçun elinde FAYDA sağlıyor!! Eurobasket’te oynadığı 8 karşılaşmada (15.4 sayı, 2 ribaunt, 7.1 asist) ortlamları ile oynuyor… (bravoo)
- Şu detayıda belirtmeden geçmek olmaz.. Willy Hernangomez!!Hayır, hayır size attığı sayılardan aldığı ribauntlardan bahsetmeyeceğim.. Konu serbest atış yüzdesi.. Bu maçtada en kritik yerlerde 5 faul atışı kullandı ve %100 ile attı… (Basit ama önemli detay) Darısı Türkiyenin başına!!
- Bir önemli detayda yine İspanya ile ilgili… Hani yukarda EKOL demiştik ya; basketbol sistemleri var; kültürleri var diye.. İşte bunu destekleyen bir bilgi vereyim size… Ispanya’nın bu yaz alt yapılarda katıldıkları tüm turnuvalarda final oynama başarısı gösterdiklerini biliyor muydunuz? (U20-U18-U16) Üstelik hem erkekler hem de kadınlarda… Sürekli başarı ASLA tesadüf değildir…!! Yine TEKRARLAYAYIM.. Darısı Türkiye’nin başına…
MAÇ ÖZET
TOP 10 PLAYS
Eurobasket’te üçüncülük ve final maçı (18 Eylül) pazar günü oynanacak…
- Üçüncülük maçı (Almanya-Polonya) TSİ 18.15
- Final maçı (Fransa-İspanya) TSİ 21.15
Final sonrası yazıda görüşmek üzere…