Jan Vesely….Aslında kendisi Çek Cumhuriyeti vatandaşı olan, profesyonel kariyerinde gösterdiği başarılarla NBA tarafından keşfedilerek Draft edilmiş bir oyuncudur…
Buraya kadar her şey normal; peki ama nasıl biz Türk basketbolseverlerin hayatında kocaman bir yer edindi bu 2.13 m uzunluğundaki Dev Adam?
Gelin hep beraber biraz Jan Vesely’i ve bizlerde bıraktığı o derin etkiyi anlatmaya çalışayım sizlere…
Gençlik Yılları
Jan Vesely 24 Nisan 1990 yılında Çek Cumhuriyetinin (artık Çekya olarak biliniyor…) Ostrava kentinde dünyaya geldi…
Atletik yapısıyla dikkati çeken Jan ailesinin de yönlendirmesi ile basketbola yöneldi..Çekya’da Pribor ve BK Snakes Ostrava takımlarında oynayan Vesely 2007 yılında (17 yaşındayken) Slovenya’ya taşındı ve Geoplin Slovan takımı ile ilk sözleşmesini imzaladı…
Burada gösterdiği performansla Partizan yetkililerinin dikkatini çeken Jan belki de kariyerinin en doğru hamlelerinden birini yaparak Sırp ekibi ile 3 yıllık bir kontrat imzaladı.
2008-2011 yılları arasında Partizan BC takımının formasını giyen Çekyalı uzun burada tam 9 kupa kazandı. 2009-10 sezonunda siyah beyazlı ekiple ilk defa Euroleague’de forma giydi ve aynı yıl FIBA Avrupa En İyi Genç Oyuncu ödülüne aday gösterildi. (FIBA Europe Young Men’s Player of the Year Award)
2011 yılında 21 yaşındayken NBA Draftına katılan Jan Vesely ilk 6. Sıradan Washington Wizards tarafından seçildi…
NBA’de Geçen 3 sezon
Büyük ümitler ile NBA’e katılan Vesely NBA’de tam 3 sezon oynadı…
İlk NBA sezonunda (2011-2012) 57 maça çıktı. Bu maçların 20’sinde Wizards forması ile ilk 5 başlayan Çekya’lı oyuncu ortalama 18.9 dakika süre alarak (4.7 sayı, 4.4 ribaunt, 0.8 asist, 0.6 blok) ortalamaları tutturdu.. (Bir çaylak oyuncu için fena değil; öyle değil mi?)
İkinci sezonunda rakamlarının daha artmasını bekleyenler bayağı yanıldı. Yine ilk sezonuna benzer şekilde 51 maça çıkan Vesely sadece 4 maça ilk 5 başlarken ortalama 11.8 dakika sahada kalarak (2.5 sayı, 2.4 ribaunt, 0.5 asist, 0.3 blok) ortalama tutturdu. (Kendini göstermek isteyen genç bir oyuncu için moral bozucu elbet…)
NBA’deki 3. Sezonuna (çaylak kontratının son sezonu) Washington Wizards forması ile başlayan bizim adam 🙂 33 maç ve ortalama 14.2 dakika forma giydikten sonra (3.2 sayı, 3.4 ribaunt) ortalamaları ile Denver Nuggets’a takaslandı.
Burada 21 maça çıkan Jan 14.6 ortalama süre ile (4.4 sayı ve 3.7 ribaunt) ortalamaları ile sezonu tamamladı.
Aslında atletik yeteneklerine, uzun kollarına ve uzun boyuna rağmen (2.13m) Jan Vesely NBA havasına bir türlü alışamadı diyebiliriz. (Ben şahsen doğru kullanılmadığını da düşünüyorum o ayrı)
Çaylak kontratını tamamlayınca Fenerbahçe Beko’dan gelen teklifi kabul eden “Uçan Adam” büyük izler bırakacağı Fenerbahçe Beko’ya transfer oldu…
Ve belki de kariyerindeki en önemli adımı bu imza ile atmış oldu…
Fenerbahçe Dönemi
Jan Vesely 2014-15 sezonu öncesinde (o zamanki adıyla) Fenerbahçe Ülker’e transfer olduğunda (o 70’leri hatırlatan saç stili HARİÇ!!) belki de kendisi de dahil bu kadar uzun süre bu formayı taşıyacağını ve bu kulübe bu kadar ait olan sembol oyunculardan biri olacağını tahmin etmemişti..
İtiraf ediyorum ki ben ilk transferi duyduğumda “ hımm Çek bir basketbolcu, tamam uzun, tamam NBA’de 3 sezon geçirmiş ama bakalım buralarda yapabilir mi?” diye düşünmüştüm..
Eminim pek çok Fenerbahçe Taraftarınında çok dikkatini çeken bir hamle olmamıştı bu ekleme…
Aslında hepimiz çok ama çok yanılmışız… O sezonla başlayan ve tam 8 sezon sürecek olan sarı lacivert serüveninde Vesely hem takımın önemli parçalarından biri olacak hem de Euroleague’de oyunun oynanış şeklini değiştiren baş aktörlerden biri olacaktı…
Fenerbahçe Ülker’deki ilk sezon kulüp açısından harika geçti… Takım pek çok ilki yaşarken koç Obradovic’in önderliğinde ilk defa Final 4 katılma hakkı elde edildi..
Şu dönemde Türkiye açısından oldukça sıradan görünen bu durum o dönemde tüm Türkiye’nin coşku seline kapılmasına neden olmuştu.. Tabiri caizse yer yerinden oynamıştı…
İşte Vesely’de belki de bu başarı ile beraber kendi kariyer zirvesine yavaş yavaş tırmanmaya başladı…
Türkiye’de ilk sezonunda “Çekyadan gelen Koca Adam” Turkish Airlines EuroLeague’de 29 maça çıktı… (11.2 sayı, 5.4 ribaunt ve 0.8 asist) ortalamaları ile sezonu tamamlayarak beklenenden çok daha fazla katkı verdi..
(Önemli not: O sezon Euroleague’de normal sezon MVP’si bu sezon tekrar kadroya katılan Nemanja Bjelica idi…)
BSL’de ise (10.2 sayı, 5.2 ribaunt ve 1.0 asist) ortalamaları ile sezonu tamamladı..
Dikkatleri üzerine çeken bir performans ortaya koymasına rağmen büyük bir eksikliği göre çarpıyordu… Serbest Atış Yüzdesi!!
Özellikle bir sonraki sezon (2015-16) tüm Sarı Lacivertlileri derinden yaralayacak olan bu yüzdeler ilk sezonunda Euroleague’de %49; BSL’de %62 idi…
Bir nevi Shaq performansı gösteriyordu…
Bir sonraki sezonda hem Fenerbahçe Basketbol hem de Jan Vesely adeta şaha kalktı. Takım sponsoru Ülker’in şube sponsorluğundan çekilmesi ve sadece forma sponsorluğu yapmasına rağmen takımın bütçesi arttırıldı ve takıma önemli takviyeler yapıldı.. (Antic, Sloukas, Bobby Dixon gibi)
Bu transferlerin arasında belki de 1 isim Vesely’nin performansının adeta göklere yükselmesini sağladı… (Ekpe Udoh)
Pota altında oldukça uyumlu bir ikili olan Vesely-Udoh ikilisi ile Fenerbahçe normal sezonu rekorlar kırarak tamamladı.
Uçan Adam Jan Vesely atletik yetenekleri ve kısa karşısında kalabilecek yaptığı muhteşem savunma ile sezonun yıldızı oldu…
23 Euroleague maçında (12 sayı, 6.7 ribaunt, 1.6 asist) ortalamaları tutturan Vesely ve Fenerbahçe için sezon harika giderken bir kabus yaşandı… Vesely tam da playofflar öncesinde SA-KAT-LAN-DI!!
Olabilecek en kötü senaryoydu bu… Takımın en önemli oyuncusu olan Jan playofflara hatta olası bir Final 4 yetişebilecek miydi??
Tüm sağlık ekibinin seferber olmasıyla ve Vesely’in güçlü bünyesi ile Çekyalı oyuncu hazır hale gelmek üzereydi…
Ama bir problem vardı.. Fenerbahçe’nin Vesely’siz playoffu geçmesi.. Üstelik rakip kimdi? Bir önceki sezonun şampiyonu Real Madrid…
Fenerbahçe 2014-15 sezonunda Madrid’de kendisine yapılan saygısız davranışları unutmamış olacak ki Udoh ve Gigi Datome başta olmak üzere müthiş bir taraftar desteği ile Final 4 üst üste ikinci kere kalmayı başardılar…
Bu ne demekti? Jan Vesely Berlin’de sahada olabilecekti…
Doğu Berlin’de Mercedes Benz Arena’da önce yarı Final maçıyla (o zamanki adıyla Laboral Kutxa olan) Baskonia maçıyla sahne alan Vesely maçı (14 sayı, 3 ribaunt) ile tamamladı…
Finalde ise rakip CSKA Moskova idi… Evet o maç… Hani şu rezalet hakem kararlarıyla 20 sayıdan geri gelmemize rağmen uzatmada kaybettiğimiz o ünlü maç!
O maçta Jan Vesely maalesef (7 sayı, 5 ribaunt) ile oynamış ve kullandığı 10 serbest atıştan sadece 1 tanesini sayıya çevirebilmişti…
Salonda bulunan ben ve diğer Fenerbahçe taraftarları bir yandan hakeme öfke duyarken bir yandan da Vesely’in performansı ile hayal kırıklığına uğramışlardı.
Muhtemelen kendisini pek affedemeyen Jan bir sonraki sezona Serbest Atış alanında fark yaratarak başladı…
Öyleki Euroleague normal sezonunda (bir önceki Final4 finalinde %10 da bıraktığı) S/A yüzdesini istikrarlı olarak arttırmaya başladı. Sezonun ilk maçlarında %80 üzerinde isabet yakalayan Vesely daha sonra bu isabet oranını düşürse de “yumuşak karnını” güçlendirmeyi başladığı hissettiriyordu…
BSL’de ise durum çok daha iyiydi. Türkiye Ligi şampiyonluğununda geldiği o sezon playofflar dahil %76 isabet oranı ile çok büyük bir adım atmıştı.
Vesely’in de S/A dışında muazzam bir playoff ve Final4 katkısı verdiği o sezonu sarı lacivertliler Turkish Airlines Euroleague Şampiyonu olarak tamamlayarak ülkemize o ilk EL kupası hediye ettiler…
Üstelik kupayı organizasyonun düzenlendiği Sinan Erdem Spor Salonunda kaldırmak ise ayrı bir keyif olmuştu hepimiz için…
Aşama aşama kariyerini yücelttiği Türkiye’ye iyice alışan Jan Vesely o sezon “Vesely Airlines” lakabı ile sonraki 2 sezonda da fırtına gibi esmeye devam etti.
Sırasıyla 2017-18 sezonunu BSL’de (10.6 sayı, 4 ribaunt, 1.8 asist) ortalamaları ve Euroleague’de Final 4 finalinde kaybedilen kupaya rağmen (12.3 sayı, 5.3 ribaunt, 1.7 asist) ortalamaları ile oynadı…
Üstelik Serbest Atış yüzdeleri ise (SIKI DURUN…) %74 ve %73 oldu…
2018-19 sezonunda Anadolu Efes’in Ergin Ataman’ın rekabetçi karakteriyle devreye girmesiyle Euroleague arenasında Final 4 da tarihimizde ilk defa 2 Türk takımıyla temsil edildiğimiz bir yıl oldu…
Vesely Airlines o sezonda (takım içerisinde çokta sakatlık ve eksiklik yaşanmasına rağmen) epey formdaydı… (Biraz Obradovic korkusu da vardı galibaaa)
Çekyalı uzun THY EL’de 31 maçta forma giymesine rağmen (12.3 sayı, 4.7 ribaunt ve 2.7 asist) ortalamaları tutturdu.. BSL’de de keza aynı şekilde (12. 2 sayı, 6.5 ribaunt ve 2.2 asist) ortalamalarını yakalarken sezonu her iki ligde de %79 S/A yüzdesiyle bitirdi…
Not: Vesely’nin S/A yüzdesinde ki bu istikrarlı artışı 2018’deki yazımda kaleme almıştım… Okumak isteyenler için…
2019-20 sezonu Pandemi sürecine girdiğimiz ve bir şekilde Fenerbahçe’de işlerin istikrarsız yürümeye başladığı bir dönemdi..
Sezona kötü ve istikrarsız başlayan takım; koç Obradovic’in çokta (ama bence haksızca) eleştirilmeye başladığı bir dönemde yine de playoff potasında yoluna devam ederken Covid belasıyla tüm liglere ara verilmesi hatta iptal edilmesiyle (beyaz sezon ilan edildi) adeta havlu attı.
Sezonun tamamlanmayacağının açıklanması ile önce koç Zeljko Obradovic’in (en büyük ŞOK bu olmuştu) daha sonra da sembol oyuncuların teker teker ayrılık kararı almasıyla işler sözleşmesi biten Vesely için karmaşık bir hale gelmişti..
Artık içimizden biri haline gelen Vesely için kafasındaki şüphe bulutları oldukça fazlaydı.. Ülkemizde sevgili eşi Natalia ile evlenen ve oğlu Liam Türkiye’de doğan Jan Vesely ne yapacaktı? Takımda kalacak mıydı yoksa o da ayrılık kararı mı alacaktı…???
Uçan Adam Vesely Airlines takımda kalmaya karar verince ve daha net olarak koç belli olmasa da (görünüşe göre ) belli bir plan dahilinde transferleri yapmaya başlayan şube taraftarları bir nebze olsun rahatlatmıştı…
Elbette bu rahatlıkta Jan Vesely’nin takımı ve daha sonra açıklanan Koç Igor Kokoskov’u sahiplenişinin büyük payı var…
Kokoskov’un NBA orijinli bir oyun felsefesine sahip olması kafada soru işaretleri oluştursa da Vesely (ve elbette De Colo) üzerinden takım iskeletini inşa etmesi geçiş döneminin daha az hasarla atlatılmasını sağladı.
Sezonun ilerleyen döneminde Fenerbahçe’nin eski oyuncusu Marco Guduric’in de tekrar kadroya katılması ile göreceli olarak (beklentiler dahilinde) başarılı bir sezon geride kaldı…
Vesely 2020-21 sezonunu THY Euroleague’de (13.1sayı, 5.3 ribaunt, 2.7 asist) ortalamalar ile kapattı. Obradovicli sezonlardan en büyük farkı artık Çekyalı uzunun asist özelliğini de daha çok ön plana çıkartmasıydı…
Elbette olağanüstü özverili savunmasını ve oyunu daha çok aklıyla oynamasını da es geçmemek lazım…
Sezon sonunda (yine Covid etkisiyle) playofflarda CSKA’ya elenmek ve BSL’de final serisinde Anadolu Efes’e varlık dahi gösterilememesi koç Igor Kokoskov’un şiddetle sorgulanmasına sebep olmuştu…
Buna rağmen kendisine devam kararı alınması ve onun istediği özellikte oyuncuların transfer edilmesine rağmen (Manasız ve Anlamsız şekilde) sezon başlamadan NBA’ye dönme kararı alması takımın ve şubenin tekrar çalkantılı bir döneme girmesine sebep oldu…
Elbet bu ortamdan duygusal anlamda daha çok etkilenen takımın kıdemli ve eski oyuncularıydı… Vesely’de bu oyuncuların başında geliyordu..
Huzursuz şekilde yeni sezona başladığı her halinden belli olan Vesely Airlines sezonun ilk 3-4 maçından sonra yine son derece özverili şekilde oynamaya başladı…
Ta kiiiii….. tekrar sakatlanana kadar… Evet o ünlü Asvel deplasmanından bahsediyorum:(
O maçta Fenerbahçe Beko hem Vesely hem de De Colo’yu sakatlığa kurban verdi…
Takım Vesely (ve Nando) yokluğunda yaptığı özverili savunma ile müthiş bir ivme yakaladı ve playoff yarışında bırakın geride kalmayı beklediğinden de üst sıralara tırmanır oldu…
Vesely Airlines’ın dönmesi ile takım biraz bocalayınca (ki bunda suç kesinlikle rotasyonu iyi yönetemeyen Djordjevic’indir) Vesely’e (bence) sosyal medya üzerinden hadsiz ve yersiz eleştiriler gelmeye başladı…
THY EL yönetiminin bu dönemde aldığı son derece SAÇMA ve HAKSIZ karardan sonra galibiyetlerin silinmesi ve takımın playoff dışında kalması da bu eleştirilerin dozajının artmasına neden oldu…
BSL playofflarında takımın bazı maçlarda (mesela F.E Bursaspor ve Darüşşafaka) zorlanmasının faturası hem koça hemde (tribünde bulunan bilgisiz taraftarlarca) Vesely ve Guduric’e hatta Nando’ya kesilmesi bardağı taşıran son damlalar oldu…
Vesely Airlines’ın hakkında ayrılık haberleri de tam da bu dönemde Anadolu Efes final seri öncesi ve sırasında çıkmaya başladı…
Aslında kaçınılmaz olanı hepimiz görüyor olamamıza rağmen bir türlü inanmak istemiyorduk..
BSL’de şampiyonluk gelmesine rağmen (üstelik yenilmesi zor görünen Anadolu Efes’i yenerek)
ve sonrasında koç olarak Itoudis’in takımın başına geçmesine rağmen Jan Vesely 8 sezonluk Fenerbahçe Basketbol macerasını tamamlayarak Barcelona’ya transfer oldu…
Ve KOCA bir devir kapandı…
“ Jan Jan Vesely…. Uçarım Vesely…. Smacı basmadan duramıyorum…”
Yolun açık olsun VESELY AIRLINES!!
Ama SEN yine de Ülker Arena’da iyi performans sergileme olur mu?
